19 Kasım 2012 Pazartesi

Kitap Yorumu: Tempting the Player - J. Lynn


Maddie ve Chase'den sonra, Bridget ve Chad'in hikâyesiyle Gamble Brothers serisi devam ediyor.

Chad Gamble, Gamble kardeşlerin en büyüğü ve beysbol oyuncusu. Aynı zamanda ağız sulandıracak kadar yakışıklı ve kötü çocuk imajıyla meşhur. Sorun da burada zaten. Chad'in çok sevdiği şehrinden ayrılmaması için Nationals'da (beysbol takımı) kalması, Nationals'da kalması için de tavırlarını düzeltmesi gerek. Yoksa şehirden de, hayattaki tek dayanakları erkek kardeşlerinden ve Daniels ailesinden de ayrı kalmak zorunda kalacak. Chad, Nationals'da kalmak istiyor istemesine. Sırf bunun için takım ona bir danışman gönderiyor. Miss Gore. O bir efsane! O bir iş bitirici! Bayıldım kadına. Her eve lazım böyle danışman. Neyse. Miss Gore'e olaya el atıyor ancak yine her şey Chad'a bağlı elbette. Uslu durması gerek. İmajını düzeltmek için bir süre kadınlardan ve nahoş yerlerden uzak durması gerek. Ama o ne yapıyor? Şehrin en "ünlü" barlarından birine gidiyor.

Gelelim Bridget'e. Kızımız, ilk kitabın ana kadın karakteri Madison'un asistanlığını yapıyor. Gamble kardeşlerden son derece haberdar yani. Nasıl olmasın ki? Chase her daim Maddie'nin dibinde zaten. Ve aşk meselelerinde talihsiz Bridget, bir gece kız arkadaşıyla bir bara gidiyor. Tahmin edin orada kimle karşılaşıyor? Evvet, doğru bildiniz! Chad'le. Chad, görür görmez Bridget'a göz koyuyor tabii. Bu kızıl afeti elde etmek için anında çalışmalara başlıyor.


Gecenin sonunda bir bakıyorlar ki Chad'in evindeler! Ama hemen öyle dudak bükmeyin. Henüz bir şey yapmadılar. Flörtleri daha ileri seviyeye taşınırken, Chad'in çok kısa bir süreliğine yanından ayrılmasıyla bizim Bridget'ın kafasına dank ediyor ve "Ben niye geldim ki? Adam ünlü bir sporcu. Bir paçavra gibi kullanacak beni!" gibisinden düşüncelerle ortamı terk etme gereği hissediyor.

Bundan bir ay sonra Maddie ve Chase sayesinde çiftimiz tekrar birbirlerini görüyorlar. Chad'in kafası karışık, hafif de sinirli ancak bunlar Brigdet'ı istemesine engel değil. Öyle ya da böyle, gözümüzü bir açıyoruz ki Chad bizim kızı sokak ortasında öpüyor. Paparaziler de bunu görüntülemesin mi? Haydi seyreyleyin curcunayı! Şimdi Chad'ın imajını bozmaması için Bridget'a ihtiyacı var.

Miss Gore'un müthiş taktikleriyle ikili, bir süre sahte sevgiliyi oynamak zorunda kalıyorlar. Bu sırada aralarındaki ateşin azalacağını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.

Böyle, sahte evlilikli, sahte sevgilili romans kitaplarını seviyorum. Karakterler arasındaki oyun hoşuma gidiyor sanırım. Tempting the Player da J. Lynn nickli Jennifer L. Armentrout'un kalemiyle bu konuyu gayet eğlenceli işlemişti. Ufak eksikler var. Ama kitabı zaten vize stresinden az da olsa sıyrılabilmek için okudum, bu yüzden ilaç gibi geldi. 'Neymiş mesela bu eksikler?' derseniz; Bridget'ın pasif bir karakter olduğunu düşünüyorum. Tempting the Best Man'in Maddie'si düşünceleriyle beni gülücüklere boğarken, Bridget'ımız ona göre pek saf ve masum kalıyor. Yine son kısımlarda hızlı bir bitiş gözlemledim. Bu serinin kitaplarının sevdiğim yanlarından biri hemencecik bitebilmesi elbette fakat insan ister istemez "Aaa, bu kadar mı şimdi?" diye düşünüyor.

Seriyi eğlenerek okuyorum ve öyle yapmaya devam edeceğim. Üçüncü kitap, Gamble kardeşlerden Chandler'ın öyküsünü anlatacak bize. Ve Miss Gore ile olacağını duydum! Heyecanla beklemekteyim.

Son olarak; "Sen bu işi biliyorsun Jennifer." (Göz kırpma)

Gamble Brothers serisinin 1. kitabı Tempting the Best Man'in yorumuna ulaşmak için tık!

Puan: 3



Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...