29 Temmuz 2013 Pazartesi

Kitap Yorumu: Alaska'nın Peşinde - John Green


John Green'i seviyorum. Hattâ sevmekle kalmıyor, adama ciddi ciddi tapıyorum. Aynı Yıldızın Altında/The Fault in Our Stars'dan sonra elimde bulunan Alaska'nın Peşinde/Looking for Alaska'yi okumamam kaçınılmazdı. O yüzden TFiOS'ın etkisi bünyemden çıkar çıkmaz aldım elime bu kitabı.

Kitap, çok farklı. Çok güzel. Tam John. Ve realistik genç yetişkinlerin en sevdiğim türünde yazılmış. Bana Çavdar Tarlasında Çocuklar/The Catcher in the Rye'ı biraz da her nedense Ölü Ozanlar Derneği/Dead Poets Society'ni hatırlattı. Belirtmeme bile gerek yok aslında ama ikisini de ayrı severim. Herhalde bu yüzden Alaska'nın Peşinde'yi sevmemem mümkün değildi.

Miles Halter, güvenli ev hayatından çıkarak Culver Creek yatılı lisesine yazılır. Miles, sıradan bir çocuk gibi görünebilir. Ancak onun oldukça tuhaf ama bir o kadar da hayran uyandırıcı bir takıntısı var: Ünlülerin son sözlerini ezberliyor. Miles'ın Culver Creek'e gidişi onun "Büyük Belki"yi arama aşkından kaynaklı biraz da. Miles'in François Rabelais'in şiirinden esinlenerek kendine yarattığı ulvi bir amaç bu.

Miles oda arkadaşı Chip, herkesin onu çağırdığı isimle "Albay" ile tanışır tanışmaz adı "Tıknaz" oluveriyor. Hem de Miles son derece cılız olmasına rağmen. Ardından da Alaska'yla tanışıyor. Miles'ın şimdiye kadar gördüğü en farklı ve en güzel kız. Alaska Young bir efsane. Elinden düşmeyen sigarası, vanilya kokusu, kitapları ve ataerkil zihniyete olan düşmancıl tavrıyla Culver Creek'in vazgeçilmez ismi o.

14. ÜKG Blog Turu: Ruhun Ateşi - Rita Hunter


ÜKG'nin 14. Blog Turu'na hoşgeldiniz! Bu kez çok farklı bir tür ve çok farklı bir yazarla karşınızdayız. Kitabımızın türü daha önce hiç turlarımızda incelemediğimiz tarihi aşk/historical romance. Yazarımızın farkı ise Rita Hunter adı altında yazan bir Türk yazarı olması! Ruhun Ateşi, Ateş serisinin ikinci kitabı.


Tur Takvimi:


28.07 - Kitap Esintisi || Kitap Yorumu
28.07 - Yorumbaz || Kitap Yorumu & Alıntılar
29.07 - Kitap Hayvanı'nın Günlüğü || Kitap Yorumu
29.07 - Sevgili Kitap || Kitap Yorumu
30.07 - Kağıt Kız || Ön Okuma
30.07 - Kitab-ı Sevda || Kitap Yorumu & Okuyucu Testi
31.07 - Romancelik || Kitap Yorumu
31.07 - Zimlicous || Yazarla Söyleşi



Tanıtım:

Sophie Langford çileden çıktığında birilerinin hayatı kökten değişecekti...
Sevgi dolu bir ailede büyüyen Sophie'nin huzur, zenginlik ve bolca sıradanlıkla geçen hayatındaki tek renk, seneler önce bir kazada ailesini kaybeden kuzeni Liliana'ydı.
Ailesine katıldığı ilk günden itibaren anne ve babasının sevgisi de dahil ona ait her şey üzerinde sinsice hak iddia eden kuzenini kabullendiğini sanıyordu Sophie. Hatta Liliana baş döndüren güzelliğiyle ilk aşkını elinden aldığında bile bu kabulleniş elini kolunu bağlamıştı, çünkü babasına Liliana'ya asla kızmayacağına ve onu seveceğine dair söz vermişti.
Ancak sabrının da sınırları vardı ve bir gün o sınırlar küçük bir olayla ortadan kalktığında Sophie'nin aklındaki tek şey kuzeninin meydan okuyuşuydu.
"İlgimi hak eden erkeği bulduğumda onu baştan çıkarmayı dene... Tabii becerebilirsen..." demişti kuzeni. Eh madem istediği buydu...
Leighton Kontu Brendan Blackmore... Kibirli, buz gibi ve ulaşılmaz bir soyluydu. İnsanda merak, heyecan ve nefret uyandıran onca meziyete sahip bu adamın ilgisini çekmek göründüğünden çok daha zordu. Üstelik o ve Liliana birbirlerinden fazlasıyla hoşlanıyorlardı. Ancak Sophie kararlılığının önüne hiçbir kuvvetin çıkmasına izin veremezdi, çünkü Liliana başına gelecekleri çoktan hak etmişti. Üstelik Brendan Blackmore'u her gördüğünde hissettiği kalp çarpıntısı ve umutsuz arzu başka hiçbir teşvike yer bırakmayacak kadar güçlü ama bir o kadar da ürkütücüydü.
Sophie'ye göre Brendan'a dokunmak buzla yanmaktı ve Sophie yanmak istiyordu.
İkisini bir araya getiren skandal, onları artık geri dönüşü olmayan bir yola soktuğunda Sophie ya pes edecek ya da imkânsız gibi görünse de mutluluk için sonuna kadar direnecekti.

Kitap Yorumu: The Secret of Ella and Micha - Jessica Sorensen


Aslında bu kitabı çok çok önce okumuştum ancak Yorumbaz'ın ısrarları sonucu yorum yazmaya karar verdim. İnanın bana Büşra'nın ısrarıyla tanışmadıysanız kendinizi şanslı saymalısınız. :D

The Secret of Ella and Micha, bir new adult kitabı. Bana göre türünün en iyilerinden biri. Ve aynı zamanda bu türde okuduğum ilk kitap. Aradan bir sürü zaman geçmesine rağmen hâlâ anımsıyorum kitabı rahatlıkla. Çünkü çok sevmiştim. Özellikle Micha'yı... Oraya birazdan geleceğim.

Ella Daniels, doğup büyüdüğü kasabadan kaçmış, 8 ay boyunca Las Vegas'taki üniversitesinde saklanmıştır. Sadece bununla da kalmamış, ismi dışında her şeyini değiştirmiştir. Giyiniş tarzını, tavırlarını... Ve geçmişinden kimseye söz etmemiştir. Tanıdığı kimsenin onu bulmaması için çok çabalamıştır. Aslında Ella'yı arayacak tek bir kişi vardır: Çocukluk arkadaşı Micha. Ella kasabadan ayrılmadan önce yıllarca süren dostlukları daha ileri bir seviyeye geçmek üzeredir fakat Ella Micha'yı ortada bırakıp kaybolunca zavallı Micha tüm zamanını kızı bulmakta harcamıştır.

Ella, yaz tatilini geçirmek için arkadaşı Lila ile beraber doğduğu kasabaya geri döner. Ella'nın bu geri dönüşü eski korkularını da beraberinde getirir. Geçmişiyle tekrar yüzleşmek zorunda kalacak ve elbette Micha'yı tekrar görecektir.

Ella ne kadar Micha'yla başbaşa kalmamak için büyük özen gösterse de şans Micha'dan yanadır ve aralarındaki elektriğin hiç mi hiç sönmediğini çok geçmeden ikisi de fark eder. Aralarındaki ilişki sadece çekim değildir aslında. Ella ve Micha küçüklükten beri birbirlerinin en yakını olmuşlar, her sorunu birlikte aşmışlardır. Onlara kendi anne babalarından daha iyi muamele eden Grady'i de tekrar görme imkanı bulur Ella.

28 Temmuz 2013 Pazar

Önerdiğim Kitaplar Listesi

Sevgili dostlar, uzun zamandır kitap önerileri ile ilgili bir sürü mesaj alıyorum. Blogumu sevdiğinizi, takip ettiğinizi ve bu blogun size kitap seçmede yardımcı olduğunu bilmek beni çok mutlu ediyor. Bu yüzden hem sizin işinizi kolaylaştırmak hem de listeyi artık bir kenarda toplamanın zamanı geldiğini düşündüğüm için favori kitaplarımın yani size ilk olarak önereceğim kitapların listesini yapmaya karar verdim. Bu listede genelde blogda yorumladığım kitaplar olmak üzere, yorumlamaya fırsat bulmadığım ancak çok sevdiğim kitaplar da olacak.

Genç Yetişkin yaş grubuna hitap eden kitaplar çoğunlukta. Yetişkin içerikli kitapların yanına "yetişkin" yazacağım. Ayrıca türlere göre ayırdım. Böylelikle okumak istediğiniz türü ayırt etmek daha kolay olur.

Not: Eminim bir şeyler unutacağım. Listeyi zaman geçtikçe güncellemeye, eksikleri giderip yenileri eklemeye çalışacağım.

İşte başlıyorum.

Distopya

Türkçeye çevrilenler

Uyumsuz / Divergent (Divergent #1) - Veronica Roth
Bana Dokunma (Bana Dokunma #1) - Tahereh Mafi
Eşleşme / Matched (Matched #1) - Ally Condie
Sıcak Bedenler - Isaac Marion
Beni Seç (Beni Seç #1) - Kiera Cass
Açlık Oyunları - Suzanne Collins
Küller - Ilsa J. Bick (Blogda 2. kitabı Gölgeler'in yorumu mevcut)

Türkçe edisyonu olmayan ya da henüz çıkmamış olanlar

The Maze Runner (Maze Runner #1) - James Dashner
The Immortal Rules (Blood of Eden #1) - Julie Kagawa

Paranormal (Vampirler, kurtadamlar, periler, büyü, özel güçler vs.) & Bilim Kurgu & Mitoloji 

Türkçeye çevrilenler

Kanbağı (Kanbağı #1) - Richelle Mead
Obsidiyen / Obsidian (Lux #1) - Jennifer L. Armentrout
Melez (Melez Sözleşmeleri #1) - Jennifer L. Armentrout
Ürperti / Shiver (Mercy Falls Kurtları #1) - Maggie Stiefvater
Meleklerin Kanı (Lonca Avcısı #1) - Nalini Singh (Yetişkin)
Amerikan Tanrıları - Neil Gaiman (Yetişkin)
Gece Avcısı Serisi - Jeaniene Frost (Yetişkin)
Yüz Bin Krallık (Miras Üçlemesi #1) - N.K. Jemisin (Yetişkin)
Kıyamet Gösterisi - Neil Gaiman & Terry Pratchett
Lanet İşleyiciler Serisi (Beyaz Kedi, Kırmızı Eldiven, Kara Yürek) - Holly Black
Ölümcül Oyuncaklar Serisi - Cassandra Clare
Cehennem Makineleri Serisi - Cassandra Clare (Ölümcül Oyuncaklar'ın yan serisidir.)
Ateş Serisi (Karanlık Ateş, Kan Ateşi...) - Karen Marie Moning (Yetişkin)
Percy Jackson ve Olimposlular - Rick Riordan
Yokyer - Neil Gaiman
Mezarlık Kitabı - Neil Gaiman
Koralin / Coraline - Neil Gaiman

Türkçe edisyonu olmayan ya da henüz çıkmamış olanlar

The Iron King (The Iron Fey #1) - Julie Kagawa
The Golden Dynasty (Fantasyland #2) - Kristen Ashley (Yetişkin)

Epik Fantastik 

Buz ve Ateşin Şarkısı Serisi (Taht Oyunları) - George R.R. Martin (Yetişkin)
Koku - Patrick Süskind
Sonsuzluk İçin Yedi Gün - Marc Levy

Türkçe edisyonu olmayan ya da henüz çıkmamış olanlar

Fallen Too Far (Too Far #1) - Abbi Glines (Yeni Yetişkin)
On Dublin Street - Samantha Young (Yetişkin)
Pushing the Limits (Pushing the Limits #1) - Katie McGarry
Ten Tiny Breaths (Ten Tiny Breaths #1) - K.A. Tucker (Yeni Yetişkin)

Kitap Yorumu: Beni Bırakma - Tahereh Mafi


Uyarı: Bu yorumu yaparken çok yoğun duygular yaşıyorum o yüzden yazacaklarımdan, yani zihnimin çöplüğünden mesul değilim.

Beni Bırakma/Unravel Me, Bana Dokunma/Shatter Me'nin ikinci kitabı. İlk kitabı okuyalı bayağı zaman geçmiş olduğu için konunun detaylarını azıcık unutmuşum, bana yaşattırdıklarını ise tamamen unutmuşum. Anlayacağın bu kitaba çok hazırlıksız yakalandım, sevgili okuyucu.

Şu fangirllik duygularımı bir kenara atıp nasıl yorum yazacağım bilmiyorum ama bir yerden başlamak lazım. En iyisi Bana Dokunma'nın sonunu hatırlatayım birazcık. İlk kitabında sonunda Juliette, Adam ve Kenji Omega Noktası'na sonunda ulaşarak kendileri gibi olan insanlara kavuşabilmişti sonunda. Omega'nın bir nevi başkanı olan Castle Juliette'ye yeteneğini kontrol etmede yardımcı olacaklarını söylemiş, hattâ onun için özel bir giysi bile hazırlatmıştı.

Yani her şeyin tıkırında olması gerekiyordu. Juliette ile Adam birlikteydi. En iyi dostları Kenji ve Adam'ın erkek kardeşi James yanlarıydı. Tıpkı onlar gibi yetenekleri olan bir sürü insanla beraberlerdi ve sonunda Juliette yeteneğini dizginlemeyi öğrenebilecekti. Tabii ki öyle olmadı.

Tüm bu pozitif gibi görünen durumlara rağmen Juliette Beni Bırakma'da, Omega'ya geldiği birkaç günden sonra tamamen eski Juliette olmaya devam ediyor. Yine Adam dışında pek kimseyle konuşmuyor, insan içine karışmıyor, yeteneğini kullanması için verecekleri derslere bile katılmıyor. Tek yaptığı bir köşeye çekilip sessizce oturmak oluyor. Elbette haklı nedenleri de var. Omega'daki pek çok kişi ondan dokunuşu ölümcül olduğu için korkuyor. Kimse bir şey söylemese de Juliette onların bakışlarındaki korkuyu, uzak durma arzusunu görebiliyor.

Bir de yaklaşan savaş faktörü var tabii.

25 Temmuz 2013 Perşembe

Kitap Yorumu: The Maze Runner - James Dashner


The Maze Runner, Maze Runner üçlemesinin ilk kitabı. Kitap genç yetişkin, distopya kategorilerinin öne çıkan bir örneğiydi ve uzun zamandır okumak istiyordum. James Dashner'in çok okunan ve aynı zamanda yakında beyazperdede olacak olan kitabını inceleyeceğim/yorumlayacağım ben de sizin için.

Öncelikle kitabın distopik olması ilgimi en fazla çeken özelliği oldu. Ve sırf bu sebepten tanıtım yazısını bile doğru düzgün okumadan başladım. Eh, uzun zamandır listemdeydi canım. Tereddüt etmeye gerek var mı hiç?

Kitapta hafızası bomboş, nerede olduğundan habersiz, bir kutunun içinde uyanan bir Thomas ile karşılaşıyoruz ilk olarak. Thomas'ın o âna kadarki tüm hafızası silinmiş. Kendisinin kim olduğunu biliyor ancak ailesi ya da daha önce yaşadığı yaşam ile ilgili hiçbir fikri yok. Uyandığında bir grup kendi yaşlarında, ya da daha küçük, genç adam buluyor başında. Buradaki herkes Thomas'ın anlamadığı kelimeler kullanıyor, tuhaf şeylerden söz ediyor. (F'li kelime yerine "shuck" kullanıyorlar mesela. Ki benim dilime dolandı bu bildiğiniz.) Bizim nerede olduğundan habersiz Thomas'ımızın öğrenmesi uzun zaman almıyor tabii.

Thomas, Glade adını verdikleri bir tür kapalı kasabamsı alanda olduklarını öğreniyor. Burada yetişkinler yok. Sadece onlu yaşlarında erkek çocuklar var. Ve hepsinin de ayrı bir görevi. Bir şekilde hayata tutunmaya, bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Bir de buradan çıkacakları günü sabırsızlıkla bekliyorlar. Tabii çıkabilirlerse.

Gladerların burada sıkışıp kalmış olmasının bir sebebi var. Dışarıda, dev duvarların ötesinde koca bir labirent var ve bundan da kötüsü Griever dedikleri tuhaf yaratıklar labirentin içinde her gece kol geziyor.

21 Temmuz 2013 Pazar

Kitap Yorumu: Sonsuz - Kiersten White


Eveeeet, bir serinin daha sonuna gelmiş bulunuyoruz. Paranormal benim ilk DEX kitabımdı. O zamanlar çıtır çerez bir kitap diye alıp pek sevmiştim. Eğlenceli bulmuştum. Devam kitabını heyecanla beklemeye başlamıştım. Yazarın farklı ve kesinlikle süper eğlenceli bir üslubu var ve bu seride benim en çok hoşuma giden şey bu. Bir de çeviri faktörü var ki ondan biraz ileride bahsedeceğim.

Ne diyordum? Paranormal'i okuduktan sonra ikinci kitap Doğaüstü'nün elime geçmesi uzun bir zamanı kapsamıştı. Ancak Doğaüstü ile ilgili güzel de bir anım var ki geçen yıla, yani 2012'ye, onu okuyarak girmiştim. Serinin üçüncü ve son kitabı Sonsuz'un da bende böyle tatlı anılar bırakmasını isterdim. Fakat ne yazık ki çok kötü bir döneme geldi okumaya başlamam. Aslında elime geçtiğinde bir şevkle hemen okumaya başlamıştım, keşke bekletseymişim. O dönem çok yoğun geçen finallerle boğuşuyordum, sonrasında da bütünlemeye kaldım mı derdi ve eve geri dönme telaşı işin içine girince iyice savsaklamak zorunda kaldım. Anlayacağınız Sonsuz'u çooook uzun bir süre okudum. Ki kitaba da seriye de ayıp etmiş hissediyorum kendimi. Bitirdiğimde kocaman bir "oh" çektiğimi gizlemeyeceğim.

Seriyle ilgili genel görüşlerimden ve anılarımdan biraz olsun söz ettikten sonra en iyisi Sonsuz'a geçeyim. Öncelikle bu kadar uzun sürede okuyunca başlarını unuttuğum için kendimi kınıyorum. Siz siz olun böyle bir hataya düşmeyin. Her neyse. Sonsuz'da Evie'nin her zamanki gibi "normal" olma çabalarında olduğunu ama beceremediğini görüyoruz. UPTA ile ilişkisini kesmişti kesmesine ama Raquel'in yerine geçen yeni UPTA başkanı onu rahat bırakmıyor. Hattâ tehdit bile ediyor. Ve Evie paranormal dünyadan olabildiğince uzak durmak istemesine rağmen bir şekilde yine kendini onlara yardım ederken buluyor.

11 Temmuz 2013 Perşembe

ÜKG Kapak Tanıtımı: Ruhun Ateşi (Ateş Dizisi II) - Rita Hunter

ÜKG'nin ikinci Kapak Tanıtımına hoş geldiniz! Bu sefer çok sevilen, herkesin "abla" diye hitap ettiği bir Türk yazarla karşınızdayız! Ateş Dizisi'nin yazarı, Rita Hunter takma adıyla yazan Zeynep Avcı Ataş.

ÜKG olarak bize bu önceliği verdiği için kendisine teşekkür ediyor, sizleri serinin ikinci kitabının kapağı ve tanıtım metniyle baş başa bırakıyoruz.

Ateş Dizisi 2. kitabının tanıtımı ve kapağı ile karşınızdayız!


Kitap Tanıtımı

Sophie Langford çileden çıktığında birilerinin hayatı kökten değişecekti… 
Sevgi dolu bir ailede büyüyen Sophie’nin huzur, zenginlik ve bolca sıradanlıkla geçen hayatındaki tek renk, seneler önce bir kazada ailesini kaybeden kuzeni Liliana’ydı. 
Ailesine katıldığı ilk günden itibaren anne ve babasının sevgisi de dahil, ona ait her şey üzerinde sinsice hak iddia eden kuzenini kabullendiğini sanıyordu Sophie. Hatta Liliana baş döndüren güzelliğiyle ilk aşkını elinden aldığında bile bu kabulleniş elini kolunu bağlamıştı çünkü o, babasına Liliana’ya asla kızmayacağına ve onu seveceğine dair söz vermişti. 
Ne var ki sabrının da sınırları vardı ve bir gün o sınırlar küçük bir olayla ortadan kalktığında Sophie’nin aklındaki tek şey, kuzeninin meydan okuyuşuydu. 
“Âşık olacağım o erkeği bulduğumda sen de onu baştan çıkarmayı dene… Tabi eğer becerebilirsen…” demişti kuzeni. Eh madem istediği buydu…
Leighton Kontu Brendan Blackmore… Kibirli, buz gibi ve ulaşılmaz bir soylu. İnsanda merak, heyecan ve nefret uyandıran onca meziyete sahip bu adamın ilgisini çekmek göründüğünden çok daha zordu. Üstelik o ve Liliana birbirlerinden fazlasıyla hoşlanıyorlardı. Ancak Sophie kararlılığının önüne hiçbir kuvvetin çıkmasına izin veremezdi çünkü Liliana başına gelecekleri çoktan hak etmişti. Üstelik Brendan Blackmore’u her gördüğünde hissettiği kalp çarpıntısı ve umutsuz arzu başka hiçbir teşvike yer bırakmayacak kadar güçlü ama bir o kadar da ürkütücüydü. 
Sophie’ye göre Brendan’a dokunmak buzla yanmaktı ve Sophie ciddi anlamda yanmak istiyordu.
İkisini bir araya getiren skandal, onları artık geri dönüşü olmayan yola soktuğunda Sophie ya pes edecek, ya da imkânsız gibi görünse de mutluluk için sonuna kadar direnecekti.

Rita Hunter Hakkında:

08.08.80’de Zonguldak’ta doğdu. İlkokul, ortaokul ve liseyi Zonguldak’ta okudu. Özellikle lise dönemimde, üniversiteyi kazanmaktan daha mühim gördüğü zengin bir Barbara Cartland koleksiyonuna sahip oldu. 

İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesini bitirdiğinde de çok sayıda kitap okumuş olmasına rağmen, yine de bir şeyler yazabilmek için eline kalem aldığı söylenemezdi.

Üniversitedeyken stajyer olarak başladığı şirkette öncelikle İnsan Kaynakları Sorumlusu olarak 2 sene çalıştıktan sonra 7 sene boyunca görevine aynı firmada yönetici asistanı olarak devam etti.

Amatör yazarların hikâyelerini yayınladıkları bir sitede, ilk denemesini yayınladığında çok iyi tepkiler aldı ve bu işi benimsedi. İlk kitabı Kalbimi Çaldın da öncelikle internet hikayesi olarak yayınlandıktan sonra okurlarıyla buluştu. Diğer kitapları Tatlı tuzak ve Ateş Serisi’nin ilk kitabı Aşkın Ateşi olmakla birlikte yazmayı asla bırakmayacağı için okurlarını yeni kitaplarıyla buluşturması yakındır.



Rita Hunter'ın şu an üç kitabı bulunmakta:
Rita Hunter Facebook sayfası: 

9 Temmuz 2013 Salı

13. ÜKG Blog Turu: Aynı Yıldızın Altında - John Green


ÜKG'nin 13. Blog Turu'nun konuğu Pegasus Yayınları'ndan çıkan dünyaca ünlü kitap Aynı Yıldızın Altında. Hâlâ John Green okumakla ilgili şüpheleriniz varsa bu turdan sonra yok olacaklarını söylüyor, ardından fazla uzatmadan sizi yazıma davet ediyorum.
Tur Takvimi:

09.07 - Kitap Hayvanının Günlüğü || Kitap Yorumu


 Tanıtım:


Hayatın Anlamını Bulmanın, Âşık Olmanın ve Alınan Her Nefesin Farkına Varmanın ÖyküsüOn altı yaşındaki kanser hastası Hazel Gracein birkaç yıl daha yaşamasını garanti eden tıp mucizesine rağmen hastalığı ölümcüldür ve konulan teşhisle birlikte yıldızlar, öyküsünün son bölümünü çoktan kaleme almıştır.
Fakat Augustus Waters isimli yakışıklı bir sürpriz karakter, Kanserli Çocuklar İçin Destek Grubunda boy gösterince Hazelın hayatı bambaşka bir yöne sapar ve bu zeki çocuğun çekimine karşı koyamayan kızın öyküsü yeniden yazılır...
TIME dergisi, 2012nin En İyi Romanı
Goodreads, 2012nin En İyi Genç Yetişkin Kitap Ödülü
New York Timesın En Çok Satanlar Listesinde #1
Wall Street Journalın En Çok Satanlar Listesinde #1
Amazonun En Çok Satanlar Listesinde #1
Indieboundun En Çok Satanlar Listesinde #1
"Hayata, ölüme ve araya sıkışanlara dair bir roman olan Aynı Yıldızın Altında, John Greenin en iyi kitabı.
Kahkaha atıyor, ağlıyor, hızınızı alamayıp tekrar okuyorsunuz."
Markus Zusak, Printz ödüllü bestseller yazarı
"Aynı Yıldızın Altında evrensel konuları ele alıyor: Sevilecek miyim? Hatırlanacak mıyım? Bu dünyada bir iz bırakabilecek miyim?"
Jodi Picoult, New York Times bestseller yazarı
"Dâhiyane... Çok etkileyici... Güçlü ve saf duygularla korkusuzca yüzleşebiliyor."
TIME
"Green, okurların aklından uzun süre çıkmayacak, göz kamaştıran iki gencin öyküsünü iyi bir gözlem yeteneği ve empatiyle anlatarak, rafta duracak bir kitaptan ötesini yazmayı başarmış." People
"Bu romanı çekici kılan şey dakikada bir heyecanlı bir patlama yaşanması değil, sayılı günler içinde sonsuzca yaşamaya çalışan karakterlerin gerçekliği."
The Washington Post
"Buruk bir komedi, akılları baştan alacak bir romantizm ve insana hayat ile ölüme dair sorulan büyük soruları keyifle ve uzun uzun düşündüren bir kitap."
Horn Book
"Aynı Yıldızın Altında bir aşk hikâyesi. Son dönem edebiyatın en içten ve dokunaklı romanlarından biri ama aynı zamanda korkunç bir zekâ, cesaret ve hüznün varoluşsal trajedisini de anlatıyor."
Lev Grossman, TIME

2 Temmuz 2013 Salı

12. ÜKG Blog Turu: Kayıp Kız - Gillian Flynn


Merhabalar!

ÜKG'nin 12. turuna konuk olan kitap Gillian Flynn'in Artemis Yayınları'ndan çıkan ödüllü eseri Kayıp Kız.

Kitabı henüz tur kitabımız olmadan önce de duymuş ve merak ediyordum ancak okuduktan sonra çok iyi bir tercih olduğuna karar verdim. Anlayacağınız yorumumu yazma konusunda çok heyecanlıyım. Fazla uzatmadan önce tur takvimimizi size bir sunayım. Ve 3 adet Kayıp Kız'dan birini kazanabileceğiniz bir çekiliş olduğunu unutmayın yazının sonunda.

Keyifli turlar!



Tur Takvimi:


02.07 - Kitap Hayvanının Günlüğü - Yorum




Tanıtım:

Aşık olduğunzu insanı ne kadar tanıyabilirsiniz?
"Ne düşünüyorsun Amy?.. Evliliğimiz boyunca dile getirmesem bile, içten içe, sürekli sorduğum soru bu. Sanırım bu tür sorular tüm evliliklerin kaçınılmazı: Ne düşünüyorsun? Neler hissediyorsun? Sen kimsin? Bize ne oldu? Şimdi ne yapacağız?"
Evliliklerinin beşinci yıldönümü sabahında, karısı Amy aniden ortadan kaybolunca, Nick Dunne bu sorularla baş başa kalıyor. Polisin baş şüphelisi Nick. Amy'nin arkadaşları, kadının Nick'ten korktuğunu, bazı şeyleri ondan sır gibi sakladığını söylüyor. Nick'e göre bütün bunlar büyük bir yalan. Polis, Nick'in bilgisayarında tuhaf bilgilere rastlıyor. Dahası, biri, cep telefonundan ısrarla Nick'i arıyor. Asıl soru şu; Nick'in güzel karısına ne oldu? Peki, Amy'nin özenle paketleyip bıraktığı kutuda ne vardı?
Kayıp Kız'da evlilik, tam bir savaş sanatına dönüşüyor.
"Bıçak kadar keskin. Şaşırtıcı derecede sinsi. Akıl almaz bir oyun. Kayıp Kız, Gillian Flynn'den baş döndürücü bir roman. Gillian Flynn'in gerilim konusunda Patricia Highsmith'den geri kaldığını düşünüyorsanız, dantel gibi dokunmuş bu hikayenin ayrıntılarına bir daha göz atın. İlk okuduğunuzda yüreğinizin sıkışmasına neden olan şeyler, ikinci okuyuşunuzda tamamen farklı görünecek."
-Janet Maslin, The New York Times-
"Alfred Hitchcock'u bile kıskandıracak, karşı konulmaz bir yaz gerilimi. İnsan psikolojisinin en karanlık kuytularına inen bu nefis gerilim romanı tüylerinizi diken diken edecek."
-People-

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...