9 Mayıs 2014 Cuma

24. ÜKG Blog Turu: Efsane - Marie Lu


Tur Takvimi:

7.05 - Kitap Yorumu (Kitab-ı Sevda)
7.05 - Kitap Yorumu (Yorumbaz)
8.05 - Yazar Hakkında (Zimlicious)
9.05 - Kitap Yorumu (Kitap Hayvanı)
9.05 - Kitap Yorumu (Kitap Esintisi)
10.05 - Kitap Yorumu (Sevgili Kitap)
10.05 - Kitap Yorumu (Romancekolik)



Bir zamanlar Amerika Birleşik Devletleri’nin batı kıyısı olarak bilinen yerde şimdi Cumhuriyet adında, komşularıyla sürekli savaşan bir ülke vardır. Cumhuriyet’in seçkin sınıfından gelen on beş yaşındaki üstün yetenekli June, askerî bir dehaya sahiptir. İtaatkâr, hırslı ve kendini ülkesine adamış bu genç kız onun uğruna her şeyi yapmaya hazırdır. Fakir bir aileden gelen on beş yaşındaki Day ise ülkenin en çok aranan suçlusu ve bir devlet düşmanıdır. Kendisi gibi asker olan ağabeyi Metias öldürülünce June, Day’in peşine düşer. İnandıkları şeyler uğruna savaşan bu iki gencin kesiflen yolları, onları Cumhuriyet’in karanlık sırlarına götürecektir.
“Efsane, söylendiği kadar iyi olmakla kalmıyor, bunu kesinlikle hak ediyor.” -THE NEW YORK TIMES
“Bir ‘efsane’ doğuyor.” -USA Today
“Bilimkurgu ve aksiyonun heyecanlı bir karışımı... Bu kitap Açlık Oyunları hayranlarına okumaya değer bir şey verecek.” -Voya
“Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı, kıyamet sonrası dünyada geçen romantik bir gerilim… Efsane’yi elinizden düşüremeyecek ve kesinlikle unutamayacaksınız.” -Kami Garcia
“Farklı karakterleri, yüksek tansiyonu ve siyasi entrikalarla dolu ilgi çekici distopik bir dünya. Eğer Açlık Oyunları’nı beğendiyseniz bu kitaba bayılacaksınız.” -Sarah Rees Brennan


Efsane, uzun zamandır beklediğimiz kitap sonunda elimize ulaştı; biz de tüm ekip olarak bunu kitabı durmaksızın okuyarak kutladık. Ben de elime geçer geçmez başladım ve biraz geç saatlerde de olsa bitirmiş ve yorumu yazmaya hazır hâlde huzurlarınızdayım.

Yıl 2130. Yer eski Amerika Birleşik Devletleri'nin yerine kurulmuş olan Kaliforniya Cumhuriyeti. Cumhuriyet'te ya devletin yanında kalıp hayatınızı sağlıklı ve zengin bir şekilde sürdürürsünüz ya da sürünerek yaşarsınız. Yapmanız gereken tek şey Cumhuriyet'in kurallarını sıkı sıkıya bağlı kalmak. Aksi takdirde çalışma kamplarında sürünebilir, ailenizi bile geçindirmeye yetmeyecek bir ücretle en kötü çalışma koşullarında çalışılmaya gönderilebilir ya da Cumhuriyet tarafından idam edilebilirsiniz.


June Iparis, Cumhuriyet'in bir numaralı dehâsı, gelecekte devletin en iyi askerlerinden biri olması beklenen henüz 15'inde bir genç kız. June, ağabeyi Metias gibi kusursuz bir Cumhuriyet askeri olması gerektiğine yürekten inanıyor. Yaşıtlarından çok çok ötede ve erken üniversite eğitimini almakta olmasına rağmen ağabeyine olan inancı ve ideallerine güveniyor June.

Day ise Cumhuriyet'in en çok aranan suçlusu. Cumhuriyet'e karşı isyan eden Vatanseverler'den biri sanılıyor ama Day aslında kendine özgü, ailesini kurtarmaya çalışan bir gençten başka biri değil. O da June'un yaşlarında ancak June'un aksine her 10 yaşına gelen vatandaşın girmek yükümlülüğünde olduğu ve sizin iyi birer gen olup olmadığınızı belirleyen "Deneme" adlı sınavda başarısız olmuş. Bu nedenle çalışma kamplarına gönderilmiş. En azından pek çok kişinin sandığı şey bu. Sonuç olarak Day sokakta, yine böyle bir ortamda tanıştığı dostu Tess ile arada sırada, insanlara zarar vermeden, Cumhuriyet'in mallarına zarar veriyor, onlardan bir şeyler çalıyor ya da protesto ediyor. En çok aranan kişi olmasının sebebi ise asla geride iz bırakmaması.

June ile Day'in yolları Metias vasıtasıyla kesişiyor. June, öldürmek için intikam yeminleri ettiği bu azılı suçlunun peşine düşüyor çok geçmeden. Onu yakalayabilmek için kılık değiştiriyor, yalan söylüyor, planlar yapıyor ve sonunda da amacına ulaşıyor. Day'e yaklaşıyor.

June ve Day arasındaki ilişki kitapta bana biraz aceleye gelmiş gibi geldi. Duyguyu pek hissedemedim. Bunun dışında kurulan distopya dünyasını sevdim. Askerî bir düzen, bize pek de yabancı gelmeyen çocukların kaderlerini belirleyen sert sınavlar, adaletsiz yargılama. Detaylarını daha çok öğrenmeyi iple çekiyorum. 

Efsane hem June hem de Day'in bakış açılarıyla anlatıyor. Biraz tahmin edilebilir olsa da romanın kurgusunu beğendim. Hiç sıkmadan okunabiliyor. İlerleyen sayfalarda neler olabileceğini merak ederek hızla çeviriyorsunuz sayfaları. Ayrıca June'un diğer pek çok distopya ana karakterinin aksine Cumhuriyet'e bağlı, onların sözünden şaşmayan biri olması hoşuma gitti. Bildiğiniz gibi böyle kitaplarda karakter genelde baskıyı yaşamış ancak sesini çıkaramamış bir kimse olur. June'un bu pozisyonda olması bizi Cumhuriyet'in içine sokuyor, böylece nasıl bir düzen olduğunu daha net ayırt edebiliyoruz. Madalyonun Day ucunda ise Day'in sefalet içindeki yaşam mücadelesi var. Geldiği kesimde veba salgını kol geziyor, insanlar aç ve perişan. 

Kısacası; distopya sevenlerin göz atmak isteyeceği, devam kitaplarını merakla beklediğim bir kitap oldu Efsane. Ciltli baskısı ile de gözünüzü doyuruyor.

Eğer 2 Efsane'den biri sizin olsun istiyorsanız ÜKG'nin Facebook sayfasındaki çekilişe katılmayı ihmal etmeyin! "Ay, ben üşenirim" diyenler için link: Ütopik Kızların Günlüğü

Puan: 4



Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...